Yeteneklerimizin ne kadar farkindayiz? Yetenek, yetkinlik, beceri bircok kavram var konusulan yazilan, okudugumuz, bize soylenenler. Peki biz kendimizi ne kadar taniyoruz? Kariyer hikayemizi ne kadar onemsiyoruz. Sadece bir CV ile veya ruzgarin bizi nereye goturdugune, savurduguna gore mi, yoksa planladigimiz bir kariyer yolculugunun detaylarinda bilincli tercihlerimizle mi sekilleniyor kariyerimiz?​
Bu yazi uzun zamandir gerceklestirdigim kariyer gelisim koclugu seanslarinda gordugum ve cok onemli buldugum bir konuda.“Bircok kisi – bunu abartmiyorum – kariyer yolculugunda kazandigi tecrubelerin onemli bir kismini gormuyor, goremiyor cunku bakmayi bilmiyor” Bunu insanlarin tecrubelerini abarttiklari icin degil; tam tersi becerilerinin, yeteneklerinin bir kisminin farkina varamamalari nedeni ile, kendilerini yeterli veya kuvvetli goremedikleri icin soyluyorum. Nereye, hangi yone , nasil, gitmek konusundaki kararsizlik, kariyer konusunda doyum yasayamayan bir birey meydana getiriyor.​

Gunluk veya kariyer hayatimizda gerceklestirdigimiz secimlerin, aldigimiz kararlarin, korkularimizin, basarilarimizin herbiri bizim yeteneklerimizi sergileyebildigimiz birer alan, firsat. Bu alanlara derinlemesine baktiginizda, mutlu yani doyumda oldugunuz anlar yeteneklerinizi sergilediginiz anlar olabilir. Kariyere de bu bakis acisindan bakmak, ustesinden geldiginiz islere yuzeysel degil, derinlemesine bakmak, sahip oldugunuz yetenekleri gormenizi saglar. Bunlari yapmak icin kisinin kendisini tanimasi, sinirlarini bilmesi, kendisini sinirlamasi acisindan degil, neleri basarabilecegi acisindan cok onemli. Ustesinden geldiginiz basit bir gorev, is, proje bile kendi icinde bircok beceriyi ve yetkinligi icerir. Verilen hatali bir karar, yapilan bir yanlis icinde ogrenilen bir cok yeni bilgiyi, aydinlanmayi icerir. Kimse yaptigi hatalari hatirlamak istemez, cunku kulturumuzda hata yapmak olumsuz ve kotudur, ancak buna ragmen, sadece yaptigimiz hatalari derinlemesine inceleyerek, tecrube ile ogrendigimiz bir cok yeni bilgiye, beceriye erisebiliriz. Kariyerimizde unuttugumuz veya bize kucuk gelen bir “basari”yi hatirladigimizda sahip oldugumuz degerleri ve becerileri gorecegiz.​

Zamanin nasil gectigini unutarak, ic motivasyonumuz ile yaptigimiz bir calisma, bir is, bir proje, sahip oldugumuz bir yetenegi, kuvvetli oldugumuz bir davranisi – yetkinligi ortaya cikartabilir, cikariyor da; bunun olacagini aklimizin ucundan dahi gecirmeyiz o anda.​

Yeteneklerimizin neler basardigini dusunmedigimizde, buna kafa yormadigimizda; kariyerimizin nasil gelistigini, bugune hangi beceriler ile geldigimizi goremiyorsak, kisa vadede veya uzun vadede hedefimizin ne olacagini kestirmek, ve oraya dogru gitmek nasil mumkun olacak?​
Kariyer gelisimine bir cok kisi malesef hala, egitim almak olarak bakiyor. Sirketlerinde egitime gitmediklerinden kariyerlerinin gelismedigini, durduguna inanan bir cok insan var. “Kariyer Yolculugu”nu duyduklarinda, “kariyer aracinin” surucu koltugunda insan kaynaklarinin veya kendi yoneticilerinin oturduguna inanan, oturmasini bekleyenler var. “Yoneticim ve insan kaynaklari beni terfi ettirmedi” ne kadar bildik bir soylem. Bu artik uzun zamandir kesinlikle boyle degil. Herkes kendi “kariyer aracinin sofor koltugunda” kariyer direksiyonunu tutuyor, kendi kariyerini yonetiyor.​

Siz neredesiniz? Kariyer ile iliskinizde neler oluyor?